Benim Yoga Maceram

Burcu Sergun
4 min readNov 20, 2020

Benim Yoga Maceram

İlk önce size yoga ya geri dönme sebebimi anlatıyım, geri dönme diyorum çünkü yogaya ilk olarak 2003 yılında Yoga Şala da Zeynep Aksoy ile başladım fakat sonra Reiki ve meditasyona gönül verip ilerleyen yıllarda Sevgi Ersoy dan Reiki I ve II, meditasyon ve çakra dengeleme eğitimleri aldım. 2017 yılında küçük bir kaza sonucu kuyruk sokumu mu çatlattım ve döndürdüm. Tedavi etmesi için verilen metal kemer sonrasında L4-L5 te fıtığım attı. Birde üzerine bel fıtığı oldum yani anlayacağınız. Fakat bunların hiçbiri beni durduramadı ve 10 günlük dinlenme sonrasında işime geri döndüm. O dönemde restoran yöneticisi olduğum ve 10–12 saat ayakta çalıştığım için 1 ayda 2 kez ambulansla gece yarısı hastaneye kaldırılınca pes ettim. Doktor raporları sayesinde 6 aylık bir dinlenme ve fizik terapi sürecim oldu. Bu 1 sene içerisinde vücudumun farklı bir bölümünden de ameliyat geçirdim ve üzerine çok kötü bir komplikasyon yaşadım maalesef. Birde bunların üzerine başarılı bir kariyeri doktor raporu ile bitirmek zorunda kaldım, beraberinde gelen psikolojik problemleri sizin hayal gücünüze bırakıyorum. Hani gelince üst üste gelir ya her şey, çok zor ve acılı bir dönemdi gerçekten ama bugünkü Burcuyu yarattı. Bu zor sürecin üstesinden yoga, mindfulness, meditasyon ve nefes teknikleri ile gelebildim ve hayatımı her anlamda yeniden yaşanır hale getirebildim.

Aslında yoga eğitmeni olmaya karar vermemdeki ana sebep hayatın bize zorladığını kabul etmek yerine, hayatını kontrol etmek ve değiştirmek isteyen herkese yardım edebileceğime olan inancım oldu. Çünkü ben yapmıştım dolayısıyla isteyen herkes yapabilirdi. Sakın yanlış anlamayın kolay oldu demiyorum aksine yolculuğum her yönden baya zor geçti ama pes etmedim. Bazen kendimi çok zorlamam gerekti matın başına geçebilmek için. Zaten biliyordum ki sadece başına kadar gitmem yeterliydi sonrası geliyordu ve her seferinde iyi ki diyordum.

2018 yılının başında Gülferi Yıldırım dan 8 haftalık Mindfulness eğitimi alırken ruhsal olarak kendime biraz geldiğimde ilk önce Hillside da kişisel antrenör ile aletli plates, mat plates ve Orkun Kargöz hoca ile yoga derslerine katildim. Bu dersler sayesinde fiziksel olarak da biraz iyi hissetmeye başlayınca, aslında hayata biraz geri dönmüş gibi oldum. Beni ayağa kaldırdılar ve kendimi iyi hissetmeme sebep oldular. Fakat yoga dersi bende farklı etkiler yarattı ve sadece yoga ile devam etmek istediğimi fark ettim. Hillside in kapanmasından sonra 2 ay boyunca hafta sonu hariç her gün Yoga kursuna gittim. Her gün günde 2 defa sunulan birkaç ders vardı, yani hem Yang hem de Yin yoga pratikleri deneyimleyebildim. Yoga beni günden güne iyi ediyordu hem fiziksel hem ruhsal hem de zihinsel olarak.

O dönemlerdeki enerjim beni yang yogaya itmişti ve kurstaki hocalarımdan biri olan Rishi Nath dan 2019 yılında Yoga Aliance onaylı Hatha Yoga Uzmanlık Programı aldım. Bu arada bir süre yin yogayı hakkıyla yapamadım birkaç denemenin dışında. Hakkıyla diyorumçünkü, Yin yoga yapmak Yang yogaya göre daha kolay gibi gözükse de fiziksel olarak değil ama duygusal anlamda çok zorladı beni. Yin yoganın özelliği bir poza girip birkaç dakika pozun içinde kalarak kendini burada bırakabilmek ve tamamen nefesle beraber içe dönüp ana odaklanmaktır. Kolay bir iş değil nefese ve kendine odaklanarak teslim olmak pozisyona ve yer çekimine özellikle kendinle hala yüzleşemediğin tarafların varsa. Daha sonra pandemi döneminde 2020 yılında Zeynep Aksoydan Mindfulness Temelli Yin Yoga Uzmanlık Programı aldım ve pandemi süreci boyunca pazar günleri hariç her gün 1,5 saat Zeynep Hocanın Pratik dersleri ile Mindfulness ile Yin yoga çalışmaya başladım. İlk dersten sonra kendimi harika hissettim ve artık bir süre sadece yin yoga uygulamaya devam edeceğimi biliyordum ve 6 ay boyunca böyle oldu.

Sadece bir kez pratik yaptıktan sonra Mindfulness ile Yin Yoganın faydalarını hissedebildim. Düzenli uygulamayı sürdürdüğümde, bu faydalar çarpıcı biçimde arttı. Hissettiğim en büyük fayda ise fiziksel olarak koksiks ve bel bölgemdeki sorunların tamamen geçmesi, ruhsal olarak da kim olduğumu hatırlamamı sağlaması.

Özellikle son 1 senedir yaşadığımız zorlu hayat şartlarını düşünecek olursak öfke, korku, endişe, üzüntü, kaygı vb. duyguları istesek de istemesek de çok sık deneyimlemek durumunda kaldık. Tüm ifade edilmemiş negatif enerjiler, duygular sürekli yaşandığında bedenimizde kayıtlı olarak kalır ve bizi hem fiziksel hem de zihinsel olarak etkiler. Sonuç olarak vücudumuzda dolaşan evrensel yaşam enerjimizde sorunlar ortaya çıkmaya baslar. Bu enerji bloke edildiğinde veya dengesiz hale geldiğinde, olumsuz belirtiler ve hastalıklar meydana gelebilir. Bende bir sosyal sorumluluk projesi oluşturarak buna ihtiyacı olduğunu düşünen herkes için her hafta Pazar günleri saat 16:00–17:00 saatleri arasında ücretsiz ders gerçekleştirmeye karar verdim. Derslerim başlangıç seviyesine uygun farkındalık temelli, nefes merkezli, fasya açıcı yang ve yin akışlardan oluşacak. Fasya baştan ayağa, içeriden dışarıya, her şeyi kapsayan vücudun bağ dokusudur ve dış travmalara karşı korumak için her organı ve kası çevreler. Fasyanın temel yapısı protein ve sudur, yani kolajen, elastin ve su ağırlıklıdır. Kan, sinirler, kaslar ve organlar birbirleri üzerinde yumuşak bir şekilde kaymalarına izin veren fasya ile sarılıdır. Hareketsiz kalmaktan yada sürekli aynı kaslarımızı çalıştırmaktan bölgesel olarak fasyamız kalınlaşmaya, kayganlığını kaybetmeye başlar. Bu da hareketsiz kalan bölgelerdeki kan akışının zayıflamasına, sinir uyarılarının zayıflamasına, sınırlı hareket kabiliyetine ve başka fiziksel rahatsızlıklara daha kolay yakalanmamıza neden olabilir. Günlük hayatımıza Mindfulness temelli yoga ve nefes çalışmaları katarak hayat koşullarımız değişmese bile aslında genel hayat kalitemizi arttırabiliriz. Zaten bir süre sonra hayat koşullarımızda değişmeye başlar çünkü biz değişmeye başlarız.

Başlarda sadece bedenimi tekrar normal bir insan gibi kullanabilmek, ağrıyan yerleri rahatlatmak sebebiyle başladığım yoga maceram bilincimin uyanması, bedenimi dinlemeye başlamam ve sonsuz kaynakla tekrar bağlantı kurmamı sağlayarak beni çok uzun süredir takılı kaldığım ve hareket etmek için hiç gücüm olmadığını düşündüğüm sözde hayatımın güvenli alanından çıkmamı sağladı. Aslında kelimenin tam anlamıyla hayatımı altüst ettim. Ama Şems-i Tebriz’i ne demiş ‘Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. “Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir” diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?

Sende değişime ve kendini yeniden keşfetmeye hazırsan hadi gel matta buluşalım.

Namaste.

--

--

Burcu Sergun

Shanti Yoga RYT 200 Yoga Egitmeni - Advayta Yoga RYS 200 Mindfulness Temelli Yin Yoga Egitmeni - Reiki II www.dailyrechargeyoursef.com